3 Mayıs: Bir Davanın İzinde!

Gökhan Çelik yeni köşe yazısı: 3 Mayıs Bir Davanın İzinde...

Milletlerin hafızasında bazı tarihler vardır ki sadece bir günü değil, bir inancı, bir çileyi, bir ideali simgeler. 3 Mayıs, Türk milletinin bağrından doğan bir uyanışın, bir silkinişin ve millî bilincin tarih sahnesine yeniden yazıldığı gündür. Bu tarih, sadece bir mahkeme salonunun değil; inançla yoğrulmuş fikirlerin, kalemle dövülmüş mücadelelerin ve yürekle örülmüş bir davanın sembolüdür: Türkçülük Günü.

Türkçülük, Türk milletinin birliğini, dirliğini ve yüceliğini esas alan; tarihten gelen kudreti geleceğe taşıma ülküsüdür. Bu dava, kökü derinlerde, dalları göklerde olan bir çınardır. O çınarın gövdesinde ise iki abidevi isim yükselir: Hüseyin Nihal Atsız ve Alparslan Türkeş.

Nihal Atsız, fikirleriyle, yazılarıyla ve tavizsiz duruşuyla Türkçülüğün çilekeş münevveridir. O, yalnızca bir yazar değil, Türk milliyetçiliğinin vicdanıdır. Kalemini silah gibi kuşanmış, her satırında Türk’ün tarihini, töresini, istikbalini dile getirmiştir. Atsız için Türkçülük, sadece bir fikir değil, bir yaşayış biçimi, bir iman meselesidir.

Alparslan Türkeş ise o fikri pratiğe döken, siyasal alanda bir meşale gibi yakan liderdir. O, gençliğe “Ülkü”yü emanet eden, Türk milletinin bağımsızlığını, birliğini ve yüceliğini temel alan “Dokuz Işık”la bir nesle yön çizen başbuğdur. Mücadeleyi sadece kürsüde değil, zindanlarda, meydanlarda ve tarihin kıyısında omuzlamış bir dava adamıdır.

3 Mayıs 1944, bir zulmün ve baskının değil, bir doğuşun tarihidir. O gün, zindanlara atılan bedenler, fikir zincirlerini kırmıştır. O gün, milletine sevdalı yüreklerin “Türküz, Türkçüyüz ve hep Türk kalacağız!” haykırışı, bir milletin benliğini hatırlayışıdır.

Bugün 3 Mayıs’ta, Türkçülük yalnızca bir hatırlama değil; bir yenilenmedir. Türk’ün olduğu her yerde adaletin, hakkın, cesaretin ve bağımsızlığın hâkim olması için verilen bir sözdür. O söz, Atsız’ın fikirlerinde yoğrulmuş, Türkeş’in adımlarıyla taçlanmış bir kutlu yürüyüştür.

Ve bizler, o kutlu yürüyüşün yolcuları olarak diyoruz ki:

“Bir gün elbet Turan olacak!”

Yazar: Gökhan Çelik

Bu Haberi Paylaş