Financial Times, Türkiye’nin 2023 seçimleri öncesi uyguladığı ekonomik politikaların sonuçlarını değerlendiren kapsamlı bir analiz yayımladı. Raporda, alışılmışın dışında sürdürülen düşük faiz ve yüksek enflasyon odaklı para politikasının, geleneksel faiz–enflasyon dengesini bozduğu ve ekonomik göstergelerde kalıcı tahribat yarattığı vurgulandı.
2023 Sonrası Sıkılaştırma Dönemi
Seçim sonrası ekonomi yönetiminde yaşanan değişimle birlikte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) rotasını yeniden geleneksel sıkı para politikasına çevirdi. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan liderliğinde politika faizinde artışlar ve kredi sıkılaştırma adımlarıyla enflasyonla mücadelede daha sert bir dönem başlatıldı.
Enflasyonda Gerileme Var Ancak Risk Sürüyor
Kasım 2025 itibarıyla yıllık enflasyonda düşüş gözlense de temel mal ve hizmet fiyatlarında yapışkan seyrin devam ettiği belirtiliyor. Uzmanlar, kısa vadeli iyileşmelerin kalıcı bir enflasyon düşüşü için yeterli olmadığını, fiyat istikrarı sürecinin zaman alacağına dikkat çekiyor.
Küresel Ekonomilere Uyarı Niteliğinde
Financial Times analizinde, Türkiye örneğinin “iyi niyetli ancak yanlış yönlendirilmiş para politikalarının uzun vadeli bedelini gösterdiği” ifade ediliyor. Haber, düşük faiz–yüksek enflasyon kombinasyonunun vatandaşın alım gücünü doğrudan erittiğini ve küresel merkez bankalarına politika sapmalarına karşı uyarı niteliği taşıdığını aktarıyor.
TCMB’nin Orta Vadeli Hedefleri
2026 ve 2027 enflasyon hedefleri tartışılmaya devam ederken, Türkiye’nin deneyimi özellikle gelişmekte olan ülkeler için politika faizi, kur dengesi, enflasyon beklentileri ve gelir dağılımı konularında ders niteliği taşıyor. Financial Times, ekonomik sürecin veriye dayalı ve şeffaf şekilde yönetilmesi gerektiğini vurguluyor.
