2018 yılında Alman jeolog Horst Kreuter ve Avustralyalı meslektaşı Francis Wedin, enerji ve hammadde alanında dikkat çeken bir fikir ortaya koydu. Güneybatı Almanya’daki sıcak termal sulardan hem lityum üretmek hem de aynı anda elektrik ile ısı enerjisi elde etmek mümkün olacaktı. Bu vizyon üzerine kurulan Vulcan Energy, Avrupa’nın lityum ihtiyacının yüzde 40’ından fazlasını karşılayabilecek kapasiteye sahip olduğunu savunuyor.
Ancak girişimin karşılaştığı en büyük engel, Almanya’daki yatırımcı ilgisizliği oldu. Kreuter, o dönem “Fikrimizle alay ettiler” diyerek Almanya’daki özel sermayenin stratejik düşünmek yerine sadece fiyata odaklandığını belirtiyor. Buna karşın Fransa, Belçika ve Güney Kore gibi ülkeler projeye büyük ilgi gösterdi ve şirketin ilk 10 yıllık lityum üretimi şimdiden satılmış durumda.
Çin’in Hammadde Hakimiyeti Avrupa İçin Kritik Bir Risk Oluşturuyor
Lityum ve nadir toprak elementleri gibi stratejik hammaddeler, elektrikli araçlardan yenilenebilir enerji teknolojilerine, yarı iletkenlerden savunma sanayisine kadar modern teknolojilerde büyük önem taşıyor. Çin ise düşük fiyat politikası sayesinde yıllar içinde küresel ölçekte tekel haline geldi ve bu konumu artık jeopolitik bir baskı aracı olarak kullanmaya başladı.
Pekin yönetimi, özellikle nadir toprak elementlerinde ihracat kontrollerini sertleştirdi. Bazı durumlarda ihracat tamamen durduruldu. Avrupa Yatırım Bankası (EIB) Başkan Yardımcısı Nicola Beer, bu maddeler olmadan Avrupa sanayisinin çalışamayacağını belirterek riskin büyüklüğüne dikkat çekiyor.
AB ve Almanya, Kaynak Bağımsızlığı İçin Yeni Adımlar Atıyor
AB, Çin’e olan bağımlılığı azaltmak için ilk aşamada 2 milyar euroluk bir yatırım paketi oluşturdu. Bu fon; madencilik, işleme tesisleri, geri dönüşüm ve alternatif teknolojiler gibi alanlara dağıtılacak.
Almanya’da ise hammadde güvenliği tartışmaları hız kazanmış durumda. Başbakan Friedrich Merz, teknolojik egemenliğin artık temel bir güvenlik meselesi olduğunu vurgulayarak küresel güç dengelerinin hızla değiştiğini dile getirdi.
2024 yılında kurulan 1 milyar euroluk hammadde fonu, şirketlere madencilik projelerinde destek sağlamak üzere tasarlandı. Henüz aktif kullanılmayan bu fonun ilk üç projesinden birinin Vulcan Energy olduğu belirtiliyor.
Sanayi Dünyası: “Destek Çok Geç Kaldı”
Alman Sanayi Federasyonu (BDI), devlet desteğinin çok geç geldiğini savunuyor. Araştırmalar, 2030’dan itibaren küresel hammadde talebinin arzı aşacağını gösteriyor. BDI temsilcisi Anne Lauenroth, Japonya’nın Çin’in 2010’daki ihracat yasağından sonra kurduğu güçlü hammadde ajansını örnek göstererek Almanya’nın da benzer adımlar atması gerektiğini söylüyor.
Öte yandan Ekonomi Bakanlığı temsilcisi Matthias Koehler, devletin tüm şirketler için ulusal hammadde stokları oluşturmasının gerçekçi olmadığını savunuyor. Ancak sanayi kesimi, Almanya’nın stratejik bir teknopolitik vizyon ortaya koymak zorunda olduğunu belirtiyor.
