1952’de 10 federasyon ve işçi sendikaları birliğinin bir araya gelmesiyle kurulan TÜRK-İŞ, bugün 34 üye sendika ile 1 milyon 300 bini aşan üye sayısıyla ülkenin ilk ve en çok üyeye sahip işçi sendikaları konfederasyonu olarak faaliyet gösteriyor.
Üye sayısı ile Türkiye’nin en büyük işçi konfederasyonu olan TÜRK-İŞ, 71’inci kuruluş yıl dönümünü kutluyor.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, kurumun tüm baskı ve engellemelere rağmen 31 Temmuz 1952’de Türk işçisinin hak ve çıkarını korumak için kurulduğunu söyledi.
“Tüm kesimler enflasyonun olumsuz etkilerini yaşıyor”
TÜRK-İŞ’in kurulduğu günden bugüne kadar çalışma hayatının sorunlarını gündeme getirdiğini ve birçok sorunun çözümüne işçilerin hak ve menfaatlerini dikkate alıp katkı sağladığını belirten Atalay, şöyle konuştu:
Bugün de çalışma hayatının çözüm bekleyen önemli sorunları var. İşçiler, emekçiler, emekliler ve tüm kesimler yüksek enflasyonun olumsuz etkilerini ağır bir şekilde yaşıyor. Yüksek enflasyon ücretleri eritirken, çalışanların alım gücünü önemli ölçüde düşürdü. Çalışanların sofrasındaki lokmayı her geçen gün küçülten bu süreç kabul edilemez. Gıdadan akaryakıta, elektrikten doğal gaza varıncaya kadar birçok ürün ve hizmete günbegün gelen zamlar, artık baş edilemez bir hal aldı. Ücret artışlarının enflasyonu arkadan takip etmesiyle hiçbir meseleyi çözemeyiz. Çalışanların ücret ve gelirleri ne zaman enflasyonun üzerine geçerse, satın alma gücü artışı sağlanırsa o zaman geçim meselesi çözülür.
“Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmalı”
Atalay, yüksek enflasyon gibi taşeron işçilik ve yüksek vergi yükünün de mücadele ettikleri ana konu başlıkları olduğuna dikkati çekti. Türkiye’de, gelir vergisi ödeyenlerin çoğunluğunu ücretlilerin oluşturduğunu, gelir ve kazanç üzerinden alınan verginin yaklaşık üçte ikisinin ücretliler tarafından ödendiğini söyleyen Ergün Atalay, şöyle devam etti:
Çalışanlara uygulanan vergi sistemi adil ve doğru değil. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmalı. Yapılacak düzenlemelerle ücretli çalışanlar üzerindeki vergi yükü hafifletilmeli.
“Taşeron kelimesini ülke gündeminden çıkartalım”
Diğer taraftan, kamuda taşeron işçilik sorunu devam ediyor. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin en az önemsendiği iş yerlerinin başında yine taşeron şirketler geliyor. Taşeron uygulaması, güvencesizliği kalıcı hale getirdiğinden, artık ‘taşeron’ lafını ülke gündeminden çıkaralım. 100 bine yakın taşeron işçi bir an evvel Meclis’ten müjdeli haber bekliyor.